Rita Hunter - SÖYLEŞİ

Herkesin Rita Hunter olarak tanıdığı Zeynep Avcı Ataş son kitabı Kalbin Ateşi ile ilgili söyleşi teklifimi beni kırmayarak kabul etti. Çok heyecanlıyım çünkü ilk kez tur kapsamında olmayan bir kitap için söyleşi hazırladım :) .Benim için müthiş bir söyleşi oldu ve Zeynep Hanım'a samimi yanıtları için tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Kalbin Ateşi kitap yorumumu okumak için ise Tık Tık.

Öncelikle Rita Hanım kaleminiz muhteşem demeden edemeyeceğim. Bir zamanlar kuzenimle olan kavgalarımdan dolayı dikkatimi çeken Ruhun Ateşi kitabınız ile sizi okumaya başladım ve kaleminize hayran kaldım.Ruhun Ateşi'ni bir günde (gerçekten bir günde bitirdim) okudum. Daha sonra diğer kitaplarınız Aşkın Ateşi, Tatlı Tuzak ve son olarak Kalbin Ateşi ile size hayranlığım daha da arttı. Diliniz o kadar güzel ki kitap ne ara bitti anlayamıyorum. Bunu nasıl başarıyorsunuz?

Çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum. Bu arada, umarım kuzeninizle kavganız Sophie ve Liliana’nın kavgası gibi şiddetli değildir. :)

Yazım dilimi akıcı ve keyifli bulma nedeniniz bana kalırsa kinayeli ve esprili anlatımı seviyor olmamdan kaynaklanıyor. Ayrıca bazı kişiler hislerini dile dökmekten ziyade kâğıda dökmek konusunda daha başarılıdır. Sanırım ben de öyle biriyim. Elbette kitap yazma özgüvenine sahip birinin kelimelerle arasının iyi olması gerekmektedir. Son olarak da, zengin bir hayal dünyasına sahip olmanın avantajını sonuna kadar kullanıyorum :)

Neden Tarihi Aşk romanları yazmayı seçtiniz?

Tarihi aşk romanlarını okumayı o kadar çok seviyorum ki sanırım yazmaya başka bir türle başlamam mümkün değildi. Elbette yazdığım romantik komedi türünde bizden hikâyelerim de var.

Kalbin Ateşi. Serinin son kitabı ve gerçekten bayıldığım bir kitaptı. Zaten Stephan'ın hikayesini o kadar çok merak ediyordum ki. Bu kitabınız diğerlerine oranla biraz daha ateşliydi -ki ben çok sevdim - nedenini sormadan edemeyeceğim. :)

Evet, biraz ateşli oldu. Ben okuduğum kitaplarda bolca tutku görmek isterim. Ama hissiz bir tutkudan bahsetmiyorum… Duygularla harmanlanmış, sadece bedensel aktiviteleri ifade eden bir anlatım yerine karakterlerin duygularını betimleyen sahneler yazmayı ve okumayı tercih ederim. Bana göre tutku, aşkın bir ifade şekli, yani olmazsa olmazıdır.

Kalbin ateşi iki güçlü karakterin kitabı… Özellikle Davina diğer kızlarımdan daha farklı. Milliyetçi tutkusu kadar cinsel tutkuları da güçlü bir kız ve İngiliz kızları gibi baskı altında yetişmemenin verdiği bir serbestliğe sahip. Stephan ise diğer erkeklerim gibi son derece tutkulu… İkisinin bir araya gelmesi bomba gibi bir şeydi :)

Aralarındaki tutku beni benden aldı diye klişe bir söz söylemek istemezdim ama gerçekten öyle. Rita Hanım bu tutkulu aşkı yazarken neler hissettiniz?

Her kitabımda cesur bazı sahneler yarattığım doğru. Benim için düşünüldüğü kadar zor değil, çünkü yazarken oluşturduğum karakterlerin dünyasını yansıtıyorum. Benim yazıyor olmam dışında aralarında geçenlerin benimle bir ilgisi yok aslında :)

Tutkunun bir albenisi vardır.  Eğer uygun dozda ve doğru şekilde yazılırsa büyüleyici bir şey çıkar ortaya. Ben elimden geldiğince okuruma bu hissi verebileceğim bazı sahneler oluşturup, o atmosferi sağlamaya çalışıyorum. Çıkan sonuç bana göre keyifli ama söylemeden edemeyeceğim… Bana göre yazılması en zor sahneler ateşli sahnelerdir.

Açıkcası ben Stephan'ın eşinin de bir İngiliz olacağını düşünmüştüm ama Davina İskoç'tu. Sebebini sorsam?

Stephan diğer arkadaşlarına oranla burnu en havada olanıydı bana kalırsa. Evet Brendan buz gibi ve kibirliydi ama bu onun karakteriydi. Böyle davranmak için kendini kasmıyordu. Adrian ise yazdığım en klasik tarihi romans karakterlerinden biriydi. Ama Stephan sıcakkanlı ve cana yakın tavırlarına rağmen, özgüveni en yüksek ve bana göre aralarında en kibirli olanıydı. Nedense ona eli maşalı bir İskoç çok iyi gider diye düşündüm. Bilirsiniz ki İskoçlar sakinlikleri ve sönüklükleriyle tanınmazlar :)

Dikkat ettiyseniz tüm çiftlerim birbirini tamamlıyor. 

Bir okurum demişti ki… Adrian ne kadar aklı başındaysa Isabel o kadar deli; Sophie ne kadar masum ve cana yakınsa Brendan o kadar kibirli ve soğuk; Stephan ne kadar planlı, programlı ve neşeliyse Davina da o kadar sağı solu belli olmayan ve sinirli bir karakter… Sanırım farkında olmadan puzzle parçalarını birleştiriyorum.

Diğer kitaplarınızda bayanlar kovalayan erkekler kaçan taraftı ama bu sefer Stephan Davina'nın peşinden bayaa bir koştu. Neden Stephan yani neden Brendan veya Connor değil de Stephan'ı böyle bir karakter olarak oluşturdunuz?

Seriye başlarken kitapların konuları belli değildi. Karakterler birbirinden farklı olsun dedim ve girdim olaya. Kalbin Ateşi’ndeki kovalamacanın şeklini belirleyen aslında kitabın konusuydu. Birbirinden sosyal olarak çok farklı olan iki karakteri bir araya getirmenin çok fazla yolu yoktur. Ortada diğer kitaplarımdaki gibi bir evlilik mecburiyeti olamayacağı için de erkeğin kadını kovaladığı eğlenceli ve ateşli olaylara izin verecek senaryoyu kurguladım. Stephan, Stephan olduğu için kovalamıyor onu, Davina’nın hayatına giriş şekli ve verdiği imaj onu, ikisinin bir araya gelmesi için tek yöntem olarak düşündüğü beraberliğe itiyor.

Davina kaçıyor elbette… Çünkü nasıl görünürse görünsün o masum bir kız ve evlilik dışı bir beraberlikten kaçınması için kardeşinin başına gelenleri düşünmesi yeterli.

Stephan kovalıyor elbette… Çünkü Davina’yı istiyor ve elde etmesi için biraz koşması gerekiyor.

Bazı yerlerde - özellikle Stephan'ın Davina'nın kalbini kırdığı o hareketi - yazarken neler düşündünüz? Şahsen ben bir bayan olarak çok aşağılanmış hissetmiştim. Stephan'ı kolay affetmezdim.

Davina’nın yerine koyarsam kendimi üzülürüm. Kahrolurum… Fakat gerçekçi olmak istedim. Adamların yaşam tarzı bu. Yani ne kadar güçlü ve kendinden emin olursa olsun soylu bir erkek soyunu devam ettirmek için evlenmesi gerektiğinin farkındadır, işler böyle yürür. Kimse aşığıyla evlenmeye ilk tercihi olarak bakmaz. Stephan dürüst bir adam olduğu için bunu itiraf etti ve terk edildi :)

Davina diğer kızlarım kadar çok çekmedi, itiraf edelim :)

Kitaplarınızdaki favori çiftiniz hangisi Rita Hanım? Ve neden?

Maalesef çiftlerimi birbirinden ayıramıyorum. Hepsi sonsuza kadar mutlu yaşasınlar diye yazdım onları :)

Peki en çok hangi bayan karakteri kendinize yakın hissediyorsunuz?

Her zaman söylerim, Elisha benim en yakın karakterim. Sessiz ama güçlü bir karakter. Hislerini çok derinden yaşıyor ve fazla affedici. Bana göre affetmek en zor olanıdır…

Çok merak ediyorum çünkü okuma şansım olmadı Kalbimi Çaldın'ın yeni baskısı mı geliyor? :)

Yakında gelecek. Birkaç ay diyelim çünkü tüm kitapların baskısı yenileniyor ve belli bir plana göre basılacaklar.

Serimiz bitti. Ve üzülmedim değil . Bizleri neler bekliyor Rita Hanım hayranlarınız merak ediyor . Yeni kitap çalışmanız var mı?

Siyah Kadife isimli yeni kitabıma başladım bile. Çok heyecanlıyım bu konuda o kadar söyleyeyim :)

Son olarak "RİTA Hayranlarına "neler söylemek istersiniz?

Hepsini çok seviyorum, gerçekten… Allah sağlık versin son derece aktif bir bebeğim var ve ona kendim bakıyorum. Bulabildiğim boş vakitlerde yazabildiğim için yeterince hızlı olamıyorum ama onlar beni hoş görür diye düşünüyorum. Yine de sözüm olsun… Siyah Kadife için okurlarımı çok bekletmeyeceğim. Beni takip etmeye devam etsinler çünkü gerçekten benim ilhamım onlar.

Teşekkür ederim…