Selamlarr... Sizlere bol ritimli bol müzikli ateşli bir ekipten oluşan Stage Dive grubunun bateristi olan Malcolm'u biraz anlatmamı ister misiniz?? Bence istersiniz. Yoksa sizde benim gibi bu çılgın deli çocuğu merak edenlerden misiniz? Neyse boş konuşmayı geçip kitabı azıcık anlatıp yoruma başlayacağım. Bu arada ilk kitabın yorumu için Tık Tık.
Anne Rollins, arkadaşı tarafından sırtından bıçaklanır. Bir gün eve geldiğinde eşyaları gitmiştir ve onları götüren ev arkadaşıda. Anne'nin acil para bulması lazım çünkü kız kardeşi üniversite okuyordur ve ona tek para gönderen, onu okutan aynı zamanda kendisine bakan kişi Anne'dir. Anne'nin yan komşusu ve Evelyn'nin arkadaşı olan Lauren, Anne'yi alır ve David ile Evelyn'nin düzenlediği partiye götürür. Veee orada gençlik zamanlarında duvarlarını ve hayalini süsleyen grubun bateristi ve en şebek üyesi olan Malcolm ile birebir tanışır. Malcolm ise bir süredir kötü bir imaj çizmektedir ve bunu düzeltmesi gerekmektedir. Hazır Anne'nin paraya ihtiyacı, kendisininde bir sevgiliye ihtiyacı varken bu kişi neden Anne olmasın? Ve Malcolm Anne'nin yanına taşınarak sahte ilişkilerine başlarlar. Ama bu sahte ilişki zamanla gerçeğe dönüşür ve şapşal mı şapşal, geveze ama dünyanın en taş bateristimiz kızımıza aşık olur. Aaaa bu arada size Anne'nin kitapçıda çalıştığını söylemiş miydim? Kitapçıda çalışmak çoğumuzun hayaliyken bir de üstüne Malcolm gibi biriyle sevgili olduğunu düşünün. Evrenin en şanslı kadını Anne Rollins olsa gerek. Bir anda kısaca turnayı gözünden vuruyor. Geçmişi ne kadar sıkıntılı da olsa arkadaşlar kusura bakmayın ama sonumun böyle olacağını bilsem ben razıyım o çileleri çekmeye. Yanımda dehşet yakışıklı ünlü ve sempatiklikte Oscar almış bir baterist olacak ve ben kitapçıda çalışıp kitap kurtlarıyla sohbet edeceğim. Tanrım hayal etmesi bile mükemmel. Neyse konudan sapmadan yoruma geçersek eğer;
Zaten ilk kitabı beğenmiştim ve ilk kitapta da ilgimi çeken Malcolm'un kitabını sabırsızlıkla bekliyordum. Melis ne zaman turunu yapıyoruz dedi ben havalara uçtum. Mal, beni ilk okuduğum andan beri etkiledi evet ama bazen çok fazla gevezelik yaptığını söylemeden edemeyeceğim. Bana tam 5-6 yaşalarında afacan erkek çocuklarını anımsattı ve zaten Malcolm için bu tanımı kullanabiliriz. Yaptığı şebeklikler Anne'yi cesaretlendirmek için söylediği sözler aralarında geçen diyaloglar falan daha nasıl anlatsam aşırı tatlıydı.Yazarın kalemi zaten süper akıcı... Yalnız Yabancı Yayınları'ndan çıkan ilk kez bir kitapta yazım hataları biraz gözüme battı. Normalde çok dikkatli olduklarından bu durumu fazla sorun etmiyorum. Her neyse kapak evet çok tatlı ama o çubuklar çok yapay durmuş ki bu hoşuma gitmedi. Ama ayraç.. Tanrım o ayraç her şeye bedel. O yüzden fazla laf söylemeden bitiriyorum.