YARALI

Hayat berbat. Ve Sidney ne zaman toparlanacak olsa, ters giden bir şeyler daima oluyor. Hiçbir zaman iyi değildi ama bu sefer farklı. Bu sefer "iyi" doğru bir kelime bile değil.
Peter "mükemmel"in insanda vücut bulmuş hâli. Araftan düşmüş bir melek sanki. Çünkü kabul edelim, bu kadar yakışıklı bir adam, aynı zamanda yaramazdır da. Buraya onun hayatını mahvetmek için gönderilmiş olmalı.
Peter, seksi mavi gözleri, koyu renk saçları ve kaslı vücuduyla güzelden de öte. Büyüleyici zekâsını da katarsak Peter, Sidney'nin bir erkekten isteyebileceği her şeye sahip ama tam mercimek fırına verilmek üzereyken Peter ona kapıyı gösterir. Sidney utançla oradan ayrılır. Olabilecek en kötü tanışma randevusunun sonu. Hayatı bundan daha kötüye gidemezdi herhâlde ama gitti.
Ertesi sabah ise her şey başına yıkılır. Geçen akşam, onu yarı çıplak gören delicesine yakışıklı adam, sınıfta karşısında ders anlatıyor!

Sidney yaşadığı yerden ve ailesinden kaçmak için üniversiteye başvurur ve burslu olarak okuma şansı kazanır. Fazla arkadaşı yoktur.En yakın arkadaşı aynı zamanda oda arkadaşı olan Millie erkek arkadaşıyla buluşacaktır ve Sidney içinde bir randevu ayarlar ama gel gör ki Sidney masaları karıştırır ve bizim yakışıklı hocamızın masasına oturur.Hoş ve eğlenceli bir sohbete başlayan ikilinin keyfini bizim Millie bozar ve Sidney'i alır kendi masalarına götürür.İyi hoş ama bir sorun vardır. Sidney'in takılması gereken kişi tam da geçmişinden kaçtığı yaraları gün yüzüne çıkartan tiplerdendir ve biricik kızımız masadan koşar adımlarla uzaklaşır. Ta ki Peter'ı tekrar görene kadar! Ve bu karşılaşma yakışıklı,eğlenceli hocamızın evine taşınır. Burdan sonrası bana İlk Defa kitabını anımsattı.Kız çocukla tam birlikte olmak üzeredir ama öyle bir şey olur ki kız sonra ki sabah çocuğun okulda yeni gelen öğretmeni olduğunu öğrenir. Ama benzerlik burada son buluyo çünkü İlk Defa sakin bir kitaptı. Ama Yaralı daha hareketli ve duygusal yönü fazla olan bir kitap

"Kendini duygularını fark edemeyecek kadar mı çok dağılmış bir haldesin?"

Sidney'in geçmişi gerçekten korkunç. Öyle basit anne ile veya sevgili ile anlaşamama gibi bir durum yok. Tam bir kolu kanadı kırılmış bir kuş gözümde canlanıyor Sidney'i okurken. Daha da kötüsü ailesinin ona inanmaması.Bu da Sidney'in güven duygusunun yıkılmasına sebep olur.Asıl korkunç olanı bence bu!! 

Peter acı kaybının üstesinden hala gelememişir. Peter ne kadar yaralı gibi gösterilse de bence Sidney'in yanında sönük kalıyo. Ama onun açısından bakılırsa Peter'ı yıkan bir olay. Kim dağılmaz ki böyle bir durumda zaten!

Sonuç olarak kitabın kısa olması hoşuma gitti. Çünkü çok çabuk bitti. Beni fazla yormadı. Eğlenceli diyalogları , sürekli birbirleriyle atışma ve flört hallerinde olmalarını sevdim. Asıl olayları 2.kitapta okuyacağız gibi görünüyo.

Orjinal kapak kullanılmasına bayıldım. Bu da ikinci kitabın kapağı. Umarım yayınevi bizi fazla bekletmez.

ALINTILAR

"Sende belli belirsiz aksan mı fark ediyorum? Hmm, pardon ismin neydi?"

"Sidney"

"Avustralyalı mısın?Haydi canım! Sadece New Jersey de böyle konuştukarını düşünüyordum"

"Adım Sidney. New Jerseyliyim, seni ukala"

"Buluşacağım kişi sen değilsin değil mi? Ne zaman söyleyecektin bana?"

"Beni tavlamaya çalıştığını düşünmüştüm. Çok iyi iş çıkarıyordun doğrusu. Sana bir yemek ısmarlamayı isterdim"

"Bir kahve için içeri gelmek ister misin?"

"Bu seks için bir şifre mi yoksa gerçekten mi kahve içeceğiz?"

"Aman Tanrım! O yüzden mi Starbucks'taki kadınların hepsi benimle kahve içmeye çalışıyor?"

Bana göz kırptı "Benim hoşuma gitti"

"Adi"

"Seksi"

"Aşağılık"

"Güzel"

"Ahh! "ayaklarımı yere vurdum

"Sinirini mi çıkarıyorsun Bayan Colleli?"

"Beni çıldırtıyorsun"

Tia "Tanrım herkesin neden Granz'ın çekici olduğunu söylediğine şaşmamalı. Çoook iyi bir parça"

"Evet harika kalçaları var"

"Sağ ol , Colleli Bunca zamandır benim götün biri olduğumu söylediğini düşünüyordum. Benim hatammış."