KARMAKARIŞIK - Emma Chase

Zengin, yakışıklı ve kendini beğenmiş Drew Evans ile güzel, zeki ve hırslı Katherine Brooks buluştuğunda işlerin karmakarışık hale gelmesi şaşılacak bir şey değildir.

Drew Evans’ın işi, milyon dolarlık anlaşmalar yapmak ve New York’un en güzel kadınlarını tek bir gülümsemeyle baştan çıkartmaktır. Peki, öyleyse neden yedi gündür evden dışarı çıkmıyor? Neden mahvolmuş, sefil bir halde ve depresyonda? Ona sorduğunuzda size sebebinin grip olduğunu söyleyecektir fakat hepimiz bunun doğru olmadığını biliyoruz.

Katherine Brooks, Drew’un babasının yatırım bankacılığı firmasında işe başladığı anda gösterişli playboyun hayatındaki her alanın bir karmaşaya sürüklenmesine sebep olmuştur. Profesyonel alandaki yarışları Drew’un cesaretini kırıyor, Katherine’e karşı hissettiği çekim dikkatini dağıtıyor ve onu yatağa atma girişimlerindeki başarısızlığı ise tamamen sinirlerini bozuyordur.

Nasıl oluyordu da kadının biri çıkıyor ve ağzı iyi laf yapan çapkın bir adamı mahvolmuş, umutsuz biri haline getirebiliyordu? Hayatta asla sahip olmak istemediği tek şeyi gerçekleştirerek.

‘Karmakarışık’ dünyada en çok kullanılan kitap sitesi Goodreads’de yapılan oylamalar sonucu 2013’ün en iyi çıkış yapan kitabı seçilmiştir.

Yazar Adı: Emma Chase

Çevirmen: Deniz Beril Bacaklılar

Sayfa Sayısı: 433

Yayın Evi: Ephesus Yayınları

Tür : Romantik Komedi

Goodreads Puanı: 4.19/5

Herkese merhabalar... Şu sıralar etkinlik ve tur derken kendi kitaplarımı okuyamaz oldum ve okuduklarımın da yorumlarını giremez... Hazır finaller öncesi bir fırsat bulmuşken bitirdiğim tatlı mı tatlı eğlenceli mi eğlenceli bir kitapla karşınızdayım. Öncelikle şunu söylemeliyim ki karşı cins daha doğrusu erkek bakış açısıyla yazılan bir kitabı ilk kez bu kadar çok sevdim. Neden mi? Çünkü yazar mükemmel bir iş ortaya koymuş. Gerçekten sanki bu kitabı bir erkek yazar yazmış gibi hissettim. Bu da yazarın ne kadar başarılı olduğunun kanıtı diye düşünüyorum.

"Flaş haber bayanlar. Düşüncelerinizi okumak gibi bir yeteneğimiz yok. Ve açık konuşmak gerekirse böyle bir şey istediğimi de sanmıyorum. Kadınların aklı korkutucu bir yer."

Kitabımız Drew adındaki bir iş adamının ağzından anlatılıyor. Drew cumartesi akşamlarını şirketteki ( ortak olan arkadaşları ile ) arkadaşları ile lüks bir gece klübünde geçiren ve oradan da gecesini kadınlarla geçiren gününü gün eden kadınları sadece zevk için kullanan hovarda pislik bir tiptir. Bir gece klüpte asıldığı bayan tarafından kabul edilmez aslında edilmek istenir ama edi-le-mez desek daha doğru olur. Ve bu bayan kimdir? Drew'in hayatına nasıl girer? Bunları okuyarak öğrenseniz daha güzel olur. Normalde ben yorumlarımda alıntı kullanmam ama bu kitapta öyle alıntılar var ki sizlere yorumumda biraz daha hoş olsun ve kitap hakkında biraz daha fikriniz olsun diye yazıyorum.

"Ben her şeyin sade ve dolaysız olmasından yanayım. Çalışırım, sevişirim , yerim , içerim , uyurum , pazar günleri annemle yemeğe çıkar sonra da arkadaşlarımla basketbol oynarım çok çaba gerektirmeyen rahat bir hayat."

Kitabı daha fazla anlatmayı düşünmüyorum spoiler olur. Aslında bilindik bir hikaye denebilir ama ben bu kadar eğlenceli bir kitap okumadım. Sürekli bir gülümseme kahkaha falan yani. Nasıl desem bilemiyorum ama gerçekten Ephesus bu kitabı bizimle buluşturduğu için biz okuyucular şanslıyız. Açıkcası erotik romans olarak geçsede bence komedi kategorisinde de yer alabilecek bir kitap. Okulda moralim bozuldu ve ben açtım kitabı not aldığım yerleri tekrar okudum. Beni kötü günlerimde eğlendirecek bir kitaptı. Aaa bu arada yaz sezonunu açtım ve plaja Karmakarışık'ı götürdüm. Orası da ayrı eğlenceliydi.

"Ama tanrım, çok feci acıtıyor. Daha önce hiç on santim sivri topuklu bir ayakkabıyla incik kemiğinize tekme yediniz mi? Bir erkek için tekme atıldığında daha çok acı verecek tek bir yer daha vardır. Adını anmaya dahi cürret etmeyeceğim bir yer."

Kısacası bence durmayın ve bu kitabı okuyun. Hele ki ciltli olması beni daha da bir aşık etti kitaba. Zaten 2014'ün en iyi çıkış yapan kitabı olmasından da anlayacağınız gibi muhteşem bir kitap...

Tatlı bir alıntı ile yorumu sonlandırıyorum. Keyifli okumalar...

“Sorun şu ki, kadınlar bir adamın bir kadını istemesini ve bir diğerini becerebilmesini anlamıyor. Kahretsin, bir adam bir kadını sevebilir ve hâlâ başka on kadını becerebilir. Bu böyledir. Seks sadece bir deşarj yoludur. Tamamen fizikseldir. Bu kadar. Ya da en azından erkekler için böyledir.

Tamam tamam sakin olun, kafama ayakkabı atmaya falan başlamayın.En azından bu adam için böyle. Daha iyi oldu mu?”