Yazıyı Oku

Sadece Sen Kitap Yorumu

Bazen "sadece sen" yeterlidir …
Yazıyı Oku

Karmakarışık Kitap Yorumu

‘Karmakarışık’ dünyada en çok kullanılan kitap sitesi Goodreads’de yapılan oylamalar sonucu 2013’ün en iyi çıkış yapan kitabı seçilmiştir.
Yazıyı Oku

Grinin Elli Tonu Film Yorumu...

KONTROLÜ KAYBET...
Yazıyı Oku

Destroy Me Kitap Yorumu ve Alıntılar...

Onu geri almak zorundayım. - Aaron Warner
Yazıyı Oku

Gözlerinin Esareti Kitap Yorumu

Gerçek esaret gözlerde başlayıp yürekte son bulacak...

Cuma, Mart 27, 2015

Şansını Dene - Jessica Sorensen | Yorum + Çekiliş + Ön Okuma|



Jessica Sorensen'ın kalemini herkes beğenmeyebiliyor ama ben bu kadını ve karakterlerini seviyorum. Özellikle Lila ve Ethan ikilisini.. Ama şimdi Callie ve Kayden ile tanışınca durum değişti. Lilhan ( Lila Ve Ethan ben taktım bilmiyorum daha önce kullanan oldu mu) ne kadar ilk aşklarım olsa da Callie ve Kayden başka. Çünkü sorunlar çok daha derin ve hassass. Evet aşırı hassas. Callie'nin başına gelenlerden sonra Callie kendini dış dünyaya kapatıyor ve büyük bir değişim geçiriyor. Herkesin tabiri ile şu sessiz anormal kız halini alıyor. 12 yaşından beri o haliyle kimseye görünmemeye gözüne batmamaya çalışıyor. Konuşmuyor sadece derslerine giriyor ve eve gidiyor. Arkadaşları yok saçları yok anoreksik gibi zayıf. Başı sürekli önünde. Çünkü biri onu farkedebilir ve onu daha da paramparça edebilir. Bu böyle devam eder. Ta ki Cellia üniversiteye gitmek için evden ayrılana kadar.

Kayden ise babası ile sürekli sorun yaşayan - aslında sorun yaşıyor denmez babasının şiddetine sürekli maruz kalan - lisede futbol oynayan biridir. Daisy adında iki yıllık bir sevgilisi ve iki abisi vardır ve babaları yüzünden evi terk etmişlerdir. Geriye babasının öfkesine tek başına katlanmak zorunda kalan Kayden kalır. Çünkü annesi de bir alkoliktir. Aslında şarapkolik demek daha mantıklı. Kayden bir gün mezuniyet partisinde yine babasının öfkesine maruz kalır ve o sıra da abisini orada arayan Callie'nin olaya şahit olmasıyla babasından kurtulur.

Callie ile Kayden'in üniversitede karşılaşmalarıyla olaylar başlar. Kayden onu tanımaz çünkü Callie evinden ve sorunlarından geçmişinden uzaklaşmaya çalışmaktadır ve bu da onun değişmesine sebep olur. Sonrası ise Kayden'ın ona karşı çekilmesi ve Callie'nin ilk kez birine güvenmesi birbirlerinin sorunlarını aşmalarına yardım etmelerini okuyoruz.

Şimdi de yorumuma gelirsek aşırı sorunlu karakterleri okumayı sevmeyen ben bu kitabı bir günde bitirdim. Evet uyumadım ve gece 3'e kadar kitabı okudum. Sonra uyuyamadım sürekli kafamda kitabı düşündüm ve sabah yedide kalkıp okula gidip zombi gibi dolaştım. Bu kitap beni zombiye çevirdi. Kitap iki karakterinde ağzından anlatıldığı için duyguları anlamak, hissetmek daha kolaydı. Callie'nin düşüncelerini günlüğüne yazdıklarını içinde tuttuklarını kimseye anlatamadıklarını okumak ve bunları yaşarken çektiği acıyı hissetmek çok zordu benim için. Gözlerim doldu. Bir kız çocuğu bunları nasıl yaşar diye geçirdim içimden. Bir ara bırakıp göz yaşlarımı sildim. Sonra burnumu çeke çeke okumaya devam ettim. Kayden ise artık hayata karşı o kadar hissizleşmiş ki acı sadece acıdır başka bir şey değildir diye düşünerek yaşamını geçirmeye başlamış ve onun o hissizliği çocukluktan kalma korkusu ve onu aşamaması benim canımı yaktı. Bu kadar olmamalıydı diye düşündüm. "Neden? "diye çok sordum. Ama yine de hoşuma gitti. Kitabın sonu ise tam bir bomba. Merakla ikinci kitabın çevrilmesini istiyor dört gözle bekliyorum. Bir an önce onu da okuyup bitirip Kayden ve Callie'e neler olacak öğrenmek istiyorum.

Uzun lafın kısası süper bir kitaptı. Evet ben ki aşırı sorunlu karakterleri okumayı sevmem bu kitaba bayıldım. Pena Yayınlarına'da katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Bu kitabı edinip okuyun diyerek sonlandırıyorum..Etkinlik takvimiz , ön okuma ve çekiliş için ;





Devamını Oku

Pazartesi, Mart 23, 2015

16.KCY BLOG TURU: Baksana Talihe - Müjde Aklanoğlu | Ön Okuma |




Selamlarrr.. Baksana Talihe turumuz hız kesmeden devam ediyor.. Çekiliş için Kitapların Senfonisi'ni ziyaret etmeyi unutmayın! Baksana Talih'in ön okuması için ;
Devamını Oku

Cuma, Mart 20, 2015

Şansını Dene - Jessica Sorensen | Kitap Tanıtımı |




Şans hiç kapını çalmayacak sanırsın ama bir gün çalarsa "şansını dene" ve onu geri çevirme!
Kayden hayatındaki acılara karşı sessiz. Elinden gelse kendini hayatın akışına bırakacak ama acıları ne yazık ki hep onun peşinde. Bir gece her şeyin sonuna geldiğini düşünürken onu bu acılarından kurtarabilecek bir kurtarıcı çıkar karşısına: Callie. 
Callie hiçbir zaman şansa inanmaz çünkü on iki yaşında yaşadığı trajik bir olaydan sonra hayat onun için hiç de kolay değildir. Yaşadıklarını bir yandan unutmaya çalışırken bir yandan da kimseyle paylaşamaz. Altı yıl sonra bu travma onu tüketecek noktaya geldiğinde bir kurtarıcı çıkar karşısına: Kayden.

"Romantik, hareketli ve iyi yazılmış... Unutamayacağınız bir hikâye."
-RT Book Reviews-

"Hiç şüphesiz bu kitap bu zamana kadar okuduğum en iyi romanslardan biri. Bu hikâyedeki her şeye bayıldım. Kitabı bitirir bitirmez ikincisi için sabırsızlanacaksınız. "
-Bibliopearl.wordpress.com-

"Elinizden bırakamayacağınız türde bir kitap". 
-Bookrockbetty.com-



Yazar : Jessica Sorensen
Çevirmen: Fatma Zeynep Öztürk
Yayınevi: Pena Yayınları
Sayfa Sayısı: 352
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe





Devamını Oku

Çarşamba, Mart 18, 2015

Kadınımın Şarkısı - Eda Tuzcalı - Okuma Etkinliği | Yorum + Çekiliş |



Selamlarrr... Güzel bir kitap için düzenlediğimiz etkinlikte başlangıcı dün ön okuma ve tanıtım ile yapmıştım. Ön okuma için Tık Tık.


Sea bir tiyatro oyuncusudur ve tiyatroya aşıktır. Saçları kıvır kıvır bir esmer "Bonus Hatun" olur kendisi ki bu konuda çok hassas ve takıntılı biridir - Sea 'yı şiddetle kıskandığım doğrudur. O saçları yolup kendime takmak istemedim değil - Ve genelde aynı sahneyi paylaştığı ve sözde sevgilisi olan Chris var. Chris ile uzun yıllardır çok yakın arkadaş ve daha ilerisidirler ( SPOİLER OLDUĞU İÇİN SUSTUM ) Sea boş vakitlerinde vokal olarak bir kaç iş yapmışlığı vardır ve Robert'a da bir şarkısında eşlik etmesi için teklif alır.

Robert ise bir dünya starıdır. Milyonlarca hayranları vardır. Veee son teklisinde Sea'nın ona eşlik edeceğini duyduğunda onu tiyatroda izelmeye gider ki sesini ve dış görünüşüne göz atmak için. Çünkü Sea denilince aklında korkunç bir kişi canlanmıştır. Sea'yı sahende gördüğü ilk andan beri etkilenen Robert Sea'nın çekimine karşı koyamaz..

Provalar , klip çekimleri , turneler derken hobaaa olan olur. Robert Sea'ya aşık olur.. Ve geri kalanında Sea'yı Chris'ten kurtarması gerektiğini düşünerek hareket eder. Zavallı Rob keşke gerçeği çabucak görebilse...

Kadınımın Şarkısı Eda Tuzcalı'nın ikinci kitabı. Yazarımızın ilk kitabını da severek okumuştum ama bu kitap daha bir güzel. Daha cesur , daha eğlenceli , daha havalı... Bir kere geçişlerde zaman karmaşası yok ki ilk kitabımızda böyle bir eksiklik vardı. Aslında yazardan küçük bir küçük bir bilgi aldım. Meğer Kadınımın Şarkısı daha önce yazılmış. O zaman ben bu kitabı ilk kitap olarak değerlendirirsem çok beğendim. Kitap öyle bir akıyor kiii.. Karakterlerdeki özlük özellikle bayan karakterimiz Sea'ya bayıldım. Adamın üstüne pat diye atlamıyor. Sen orada bir durcan Robert Bey! Kimsin sen? İyi ki bir dünya starı oldun haniyyy demem ben ama Sea diyor. Yani tam demiyor da hareketleri ile gösteriyor. Laf sokmaları , üstünlük kurma çabaları. Hele ki o birbirleriyle olan tatlı atışmalar - herkesin önünde - Var mısın iddiasına? modundaydı iki karakterde. Çok keyif alarak okudum. Yalayıp yuttum.. İlk başta çok kalın göründü kitap gözüme ve korktum. Ya okuyamazsam bitiremezsem vizelerimde başlıcak allahım nasıl ders çalışıcam falan derken kitap bitti arkadaşlar.

Tek sıkıldığım nokta bazı şeylerin hemen olmasını istememdi. Olsunda bitsin rahatlayım falan dedim ama sonra düşündüm hemen olsa olay kalmayacak bu sefer de hemen oldu ne ara oldu diye yakıncaktım. O yüzden kitabı kıvamında buldum. Kısacası Eda Tuzcalı gün geçtikçe kendini geliştiren ve tatlı bir yazar olma yolunda ilerleyen başarılı biri. Öncelikle kendisine sevecenliğinden ve yardımlarından dolayı teşekkür ediyorum. Koccaman öpüyorum yazarımızı ve sizlere etkinliğimizi takip etmenizi öneriyorum.

Çekiliş için ;





a Rafflecopter giveaway




Devamını Oku

Pazartesi, Mart 16, 2015

Rick Springfield - Olur Böyle B*ktan Şeyler | Kitap Tanıtımı |

“Hey Tanrım!
Bir dahaki sefere ben çaldırsam sen beni arar mısın?”


Hayatınızın en berbat günlerini yaşıyorsunuz. Tam olarak dibe vurmuş durumdasınız. Sonra aniden karşınıza bir telefon numarası çıkıyor. Arıyorsunuz. Telefonun diğer ucunda hiç tanımadığınız bir ses: Tanrı'nın sesi.
Muhtemelen bunun bir şaka olduğunu düşünüyorsunuz.
Ya da belki de delirdiğinizi.
Fakat bu ne bir şaka ne de siz keçileri kaçırdınız.
Sahi, o numarayı yeniden aramaya cesaret edebilir miydiniz?

“Konuşmamız gerek Tanrım. Aslında bunu çok daha önce yapmamız gerekirdi ama beni ciddiye almadığının farkındayım. Oradan nasıl göründüğü hakkında en ufak bir fikrim yok ama bilmeni isterim ki buradan bakıldığında işler pek de yolunda gitmiyor.
Yani dünyayı diyorum.
Farkında mısın bilmiyorum ama boka batmış durumdayız.
Hey, sana söylüyorum, beni duyuyor musun? Ah hadi ama…
Kontör tam da bitecek zamanı buldu. Hey Tanrım, bir dahaki sefere ben çaldırsam sen beni arar mısın?”


“İnanılmaz yaratıcı…
Springfield âdeta şöyle diyor:
Emniyet kemerlerinizi bağlayın ve uçuşa hazır olun.”
– Kirkus Reviews

“Büyüleyici, etkili, komik; bu kitap, en ilginç hikâyelerin hiç ama hiç beklenmedik yerlerden gelebileceğinin bir kanıtı.”
– Booklist


Orjinal Adı: Magnificent Vibration
Yayınevi: Parodi
Yazar: Rick Springfield
Çevirmen: Özlem Özarpacı
Sayfa Sayısı: 328
Çıkış Tarihi: 13 Mart 2015




Devamını Oku

Eda Tuzcalı - Kadınımın Şarkısı - Okuma Etkinliği | Kitap Tanıtım + Ön Okuma |



Oldukça gizemli ve duygularını saklayan bir kadın olan Sea'nin yolu dünyaca ünlü Rock yıldızı Robert Peters ile kesişir. Robert ondan etkilenmeye başladığını keşfettiğindeyse işler sarpa sarar. Çünkü Sea'nin uzun yıllardır süren bir ilişkisi vardır. Robert, kelimelere dökmese de ona karşı boş olmadığını gösteren kadının her günün sonunda sevgilisinin kollarına gittiğini bilerek yaşamaya çalışır.

'Neden benimlesin? Ya da soruyu yanlış soruyorum; Neden onunlasın? Ayrıl ondan ve benimle ol. Beni sevdiğini biliyorum.'
Sea onun düşündüğü gibi basit seçimler yapma lüksü olan bir kadın mıydı? Yoksa verdiği kompleks kararların ardında başka bir sebep mi vardı? Robert, onun geçmişinde yatan sırrı çözebilecek miydi? Amerika'da başlayıp, Avrupa'da devam eden hatta Türkiye'ye uzanan bir masal...
'Sizi ağlatmak için ne yaptı?''Beni, beni sevdirdiğine inandırdı.'





Sayfa Sayısı: 518
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Dokuz Yayınları

Yazar: Eda Tuzcalı



Devamını Oku

Cumartesi, Mart 14, 2015

Gençlik Hatırası - 90'ların Şarkıları


"Gençlik Hatırası" kitabımızın doksanlarda geçen bir aşk hikayesini anlattığını daha önceki postumda söylemiştim. Şimdi de kitabımızda geçen ve 90'lı yılların güzel şarkıları olan listemize göz atmaya ne dersiniz? Ben okurken o zamanları hatırladım. 95 doğumlu biri olarak yine de o şarkıların hepsini bilmek ayrı bir duygu. Şimdi bile içimde değişik duyguların varlığını hissediyorum. Neyse çok konuşmadan yazarımızın bizlere hatırlattığı şarkılara göz atalım... Şimdiden söyleyeyim favroim Seninle Bir Dakika


( Sezen Aksu - Kaçın Kurası )

Gönül gözüm kapalı
Bilerek sana yazılıyorum
A penceresi aralı
Her yerine bayılıyorum
Yavrum baban nereli
Nereden bu kaşın gözün temeli
Sana neler demeli
Ay seni çıtır çıtır yemeli

Anam babam aman, kaçın kurası bu
Ne baş belası bu, gönül kirası
Anam babam aman, kaçın kurası bu
Ne baş belası bu, gönül kirası ah…

Aman bize nasip olur inşallah
Boyuna da posuna da bin maşallah
Senden gelecek cefalara, nazlara,
Sözlere, sazlara eyvallah
Aman bize nasip olur inşallah
Boyuna da posuna da bin maşallah
Senden gelecek cefalara, nazlara,
Sözlere, sazlara eyvallah

***

( Semiha Yankı - Seninle Bir Dakika )

Seninle bir dakika umutlandırıyor beni
Bir dakika siliyor canım yılların özlemini
Hasret tükenmez gibi, kavuşmak bir dakika
Sevmek bir ömür sürer, sevişmek bir dakika
Seninle buluşmamız bir dakikada geçti
Gözlerim gözlerini canım, bir dakikada içti
Hasret tükenmez gibi, kavuşmak bir dakika
Sevmek bir ömür sürer, sevişmek bir dakika

***

( Teoman - Papatya )

Bizi tanıyan herkes bilir
Senle ben eskiden beri
Hiç derdimiz olmadan büyümüştük yanyana
Hani çok sevdiğin o filmi gördükten sonra
kısacık kestirip saçlarını içtin ilk sigaranı

Oh Papatya,
Yüzümün haline bak,
Seninle kim kalacak,
Işıklar kapanınca?
Benden çok uzakta
Oh Papatya,
Son bir defa bana bak,
Seninle kim kalacak 
Işıklar kapanınca
Buradan çok uzakta

Zaman mı değişti yoksa ben mi,
Geride kaldı o günler?
Aklım belli karışmış, 
Yüzümde gölgeler.
Senin için saklayıp, sana getirip,
Anlattığım herşey
Artık çok boş geliyor
Yalan tüm kelimeler


Şimdi o günlere dönüp,
Seni düşündüşüm anlarda
Hala üstümde kokun,
Sesin kulaklarımda 

Oo papatya
yüzümün haline bak seninle kim kalacak/
ışıklar kapanınca benden çok uzakta
oo papatya...

***

( Şevval Sam - Sürünüyorum )

Döndürsene beni senin yoluna
Kahreden dünyamda sürünüyorum
Huzursuz, geceler korkulu düşler
Bakta gör halimi sürünüyorum

Ne bir sevenim var ne seven bir kalbim
Ellerim bağrımda perişan kaldım
Birgün değil sana hergün yalvardım
Duymadın sesimi sürünüyorum

Avutma her güne bin ümit verip
Ağlatıyor sonra hüsranlar gelir
Baştan yarat beni dertten eleyip

Acı bu halime sürünüyorum

Ne bir sevenim var ne seven bir kalbim
Ellerim bağrımda perişan kaldım
Birgün değil sana hergün yalvardım
Duymadın sesimi sürünüyorum 

***

 (Neşet Ertaş – Tatlı Dillim)

Su garıp halımden bılen ısvelı nazlım
Gönlüm hep senı arıyor neredesın sen
Datlı dıllım güler yüzlüm hey ceylan gözlüm
Gönlüm hep senı arıyor,neredesın sen,neredesın sen

Ben aglarsam aglayıp,gülersem gülen
Bütün dertlerımı anlayıp,gönlümü bılen
Sankı kalbımı bılerek yüzüme gülen (x2)
Gönlüm hep senı arıyor neredesın sen,neredesın sen

Sınemde gızlı yaramı kımse bılmıyor
Hıc bır tabıp yarama merhem olmuyor
Boynu bükük bır garıbım yüzüm gülmüyor
Gönlüm hep senı arıyor neredesın sen,neredesın sen

Datlı dıllım güler yüzlüm hey ceylan gözlüm
Gönlüm hep senı arıyor neredesın sen,neredesın sen

***

( Duman – Beni Yak ) 

Beni yak kendini yak herşeyi yak,
Bir kıvılcım yeter ben hazırım bak,
İster öp-okşa
İstersen öldrür.
Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk…
AŞK İÇİN ÖLMELİ AŞK O ZAMAN AŞK…

Seni içime çektim,bir nefeste.
Yüreğim tutuklu,göğsüm kafeste.
Yanacağız ikimizde ateşte,
Bir kıwılcım yeter hazırım baq,
AŞK İÇİN ÖLMELİ AŞK O ZAMAN AŞK…

Allah’ım,Allah’ım,ateşlere yürüyorum..
Allah’ım-acı ile,aşk ile büyüyorum…

Beni yor hasretinle,sevginle yor,
Sewgisizlik ayrılıktan daha zor.
Dilediğin kadar acıt canımı,
Varlığında,yokluğunda yetmiyor…
Varlığında yokluğunda yetmiyor…

Allah’ım,Allah’ım,ateşlere yürüyorum..
Allah’ım-acı ile,aşk ile büyüyorum…

***

( Zerrin Özer – O Yaz )

Nasıl da geçmişti bütün bir yaz
Başımda kavak yelleri esen o yaş
Sense hanımeli kada beyaz
Çalmıştınız kalbimi biterken o yaz

Nasılda koşuşurduk bahçelerde
Şarkı söylerdik mehtaplı gecelerde
Sen bana ben sana evlerde
Kök sarmaşılar gibi sarıldık o yaz

Elime değerdi safça elin
Benimse arardı seni gözlerim
Öpüşürken korkusu birşeylerin
Aşkımıza ilk hüznü getirdi biraz

Çocuk kalbimize dolan gamla
Oturup ağlamıştık sessiz çardakta
Çaresiz erken inen akşamla
Veda edip ayrıldık biterken o yaz

***

( Gökhan Kırdar - Yerine Sevemem )

Senden uzakta hep bir şeyler eksik
Gönlümde derman yok, inan bir nefeslik
Ne bir avuntu, ne de biraz ümit
Ne yaptın bana, nedir bu sessizlik
İçimde bir şey acıyor sen gelince aklıma her şeyi
Yerine sevemem, yerine sevemem
Razıyım yapayalnız tükensin yıllarım ama
Yerine sevemem, yerine sevemem
Olmuyor, denedim, yine de yerine sevemedim her şeyi

***


Askin sarabindan bilmeden içtim
Sevda yolundan bilmeden geçtim
Askin bir alevmis yar yar
Bir ates parçasi
Bilmeden gönlümü atese verdim

Bir sevmek bin defa ölmek demekmis
Bin defa ölüp de hiç ölmemekmis
Bin defa olup de ölememekmis

Sarabi zehirmis içtikçe öldüm
Yolu hep uçurum düstükçe öldüm
Askin bir alevmis yar yar
Bir ates parçasi
Atese gönlümü yaktikça öldüm

Bir sevmek bin defa ölmek demekmis
Bin defa ölüp de hic ölmemekmis
Bin defa ölüp de ölememekmis 


Sevgilerle...


Devamını Oku

Perşembe, Mart 12, 2015

Okuma Etkinliği: Gençlik Hatırası - Ece Altınkaya | Yorum




Selamlarrr... Belalı Korumam'ın etkinliğini beraber yaptığımız ekip ile yine güzel bir etkinlik... 

Gençlik Hatırası yazarımızın ilk kitabı.. Konu bakımından güzel bir kitap... Fakattt kitabın bazı yerleri beni biraz sıktı. Akıcı mı evet kesinlikle.. Ama bilmiyorum kız karaktere ben pek ısınamadım. Bana göre fazla ağır geldi mi desem bilemedim. Konuyu biraz açarak anlatmak istiyorum. 

Gülperi lisede okuyan başarılı bir kızdır. Biraz içine kapanık ailesinin sözünden çıkmayan ki biz böyle kişilere silik karakter deriz. En azından ben öyle diyorum. Buket ise Gülperi'nin' en yakın çatlak arkadaşı. İçi pırpır eden deli dolu bir kız. Açıkcası ben Buket'i daha çok sevdim. Ve diğer ana karakterimiz ise Ateşş.. Ateş Buket'in kuzenidir.Babası ile yaşadığı sorunlar yüzünden büyük hatalar yapmıştır. Ailesi Ateş'i teyzesinin yanına gönderirler. Bir gün Ateş Buket'i almak için okul çıkışına gelir ve Gülperi ilk kez bir erkekten etkilenir. İlk gördüğü anda. Ateş deri ceket siyah pantolon, botları , siyah güneş gözlüğü ve motoru ile aşırı tehlikeli görünen ve insanı kendisine çeken bir cazibeye sahiptir. Kısacası birinin ondan etkilenmemesi imkansız gibi bir şeydir.  

"O,benim rüyalarımın başkahramanıydı."

Ateş ve Gülperi'nin hikayesi güzel miydi? Yani. Ve kitabı sırf sonu için okumanızı istiyorum. O son nedir? Biri bana bunu açıklayabilir mi? Genel hatlarıyla güzel bir kitaptı. Yazım dili olsun geçişler olsun duygu olsun. Ama bir yerlerde tanımlayamadığım eksiklik vardı. Belki biraz - sonu hariç - klişe olmasından kaynaklanmış olabilir.Ya da bazı yerlerinin fazla uzatılması. Şimdi klişe deyip de kitabın hakkını da yememek lazım. Yazarın ilk kitabı olduğu halde yazımı olayları aktarışı hoşuma gitti. Lise aşkları unutulmaz derler. Kesinlikle.Ve olaylar doksanlarda geçince insan bir değişik oluyor. O şarkıları hatırlamak güzeldi.
Gülperi'yi saçını yolmak istediğim karakterler arasında ilk 10 da görmeniz mümkündür arkadaşlar. Açıkcası hiç ısınamadığım bir karakter oldu kendisi. Ateş ise sıcak ve tatlıydı. Ateş'i okumanızı isterim. Ve bazen insanların istediklerinin olmadığı bir hayat yaşadığı da bir gerçek.

Ateş bir gençlik hatırası. Kitabın ismiyle içeriğinin uyumuna puanım 5. Genel olarak değerlendirirsem 3 ile 4 arasında gidip geliyorum. Siz puanımı "3.5- 4'e yakın ama 4 değil" olarak bilin :)

“Ateş Böceği; kendimi tutsak, seni azat ettim.”

Herkese keyifli okumalar diliyorum...

İki adet hediye edeceğimiz kitabımız için ;





a Rafflecopter giveaway
Devamını Oku

Pazartesi, Mart 09, 2015

Gözlerinin Esareti - Jennifer Royce

Sevgiye aç bir kadınla… Kalbi buz tutmuş bir adam… Tutkuyu keşfettiklerinde, dönüşü olmayan bir yola girmek zorunda kalırlar...
Küçüklüğünden beri aradığı sevgiyi bulamayan Keira Destina'nın tek bir dileği vardı; kendisini gerçekten sevecek bir kalp. Babası tarafından sürekli hor görülüp, sevgisiz ve korumasız bir hayat süren Keira, şeytanla yaptığı anlaşma sonucu Karanlıklar Lordu'nu öldürmeye kalkıştığında, hayatının altüst olacağından habersizdi. Herkesin, önünde korkuyla titrediği Karanlıklar Lordu tarafından esir alınan genç kız için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Karanlıklar Lordu Kayran için, bu namı almak hiç de kolay olmamıştı. Katıldığı tüm savaşlardan galibiyetle ayrılmış, düşmanlarının korkulu rüyası haline gelmişti. Karanlık ruhunun bir tek savaş meydanlarında ışığa kavuştuğuna inanan bu adam, bir gece çadırına gizlice sızan, asil ama hırçın bir güzelin ölümcül saldırısından kendisini korumak isterken, onu bekleyen sürprizin farkında değildi. Gözlerine ilk baktığı an, bu kızın tanıdığı tüm kadınlardan farklı olduğunu anlamıştı. Genç kızın öfkesinin ve cazibesinin ateşi Kayran'ın buz tutmuş, karanlıklar içindeki kalbini sarmıştı. Genç adam için artık tek bir gerçek vardı; bu asi güzel ona ait olmalıydı!
Sayfa Sayısı: 573
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Yazar : Jennifer Royce





Jennifer Royce.. Mmmmm.. Kitabın tadı damağımda kaldı. Bu nasıl bir kitaptır. Yani öyle ki neler yazdığımı farketmeyebilirim. Saçmayabilir , her şeyi karman çorman edebilirim. Neden diye sormayın çünkü hala kitabın etkisindeyim. Size tek kelime söylemek istiyorum. BA-YIL-DIM.

Keira kızıl saçları ve yeşil gözleriyle çok güzel ama sevgiye aç biridir. Babası , üvey annesi ve üvey kız kardeşi tarafından hor görülerek 18 yaşına kadar büyümüştür. Babasından köşe bucak kaçan ona görünmemeye çalışarak geçmiş koskocaman 18 yıl. Annesini de kaybedince artık onu koruyan kimse kalmamıştır. Yaşlı bir eski asker olan seyis Santos dışında. Santos küçük kızın kendisini Barondan yani babasından koruyabilmesi için ona ders vermektedir. Bir gün Santos ile çalışırken babasına yakalanır ve zaten kalede istenmeyen Keira kendisi için ölümcül tehlikesi olan bir görevle görevlendirilir. Kayran'ı öldürmek.

Kayran yani Karanlıklar Lordu Rafael ailesinin genç yaşta katledilmesine şahit olmuştur ve o günden sonra asla eskisi gibi değildir. Sert duygusuz gaddar biri olan Kayran Keira'yı ilk gördüğü andan beri etkilenir ve onu ister. Ve istediğini de alır. 

Keira ne kadar kaçmaya çalışsa da o artık bir esirdir. Küçük Esir... 

Bir de Rodolfo'muz var. Kendisi kral olur. Genç ve yakışıklı bir kral. Rodolfo kardeşleri tarafından öldürülmeye çalışılmış bir kraldır. Aynı zamanda Kayran ile küçüklükten beri birbirlerine asla ihanet etmeyen iki arkadaş , dosttur. Kralın tek dostu...

Eeee Rodolfo'muz olur da o yalnız olur mu? Tabiki de hayırrr. Bir de Almira'mız var ki... O melek kadar masum ve güzel bir kızdır. Almira ile ilgili bir şey söylemeyeceğim spoiler olamsın diye. Sadece bilin ki simsiyah saçları ve masmavi gözleri var.

Yazarımızı daha önce hiç duymamıştım. Açıkcası wattpad'i pek takip etmiyorum. Elimdeki kitapları bitirmek için. Kitabımızı okuyunca nasıl böyle bir hata yaptım diye kafamı duvarlara vurmak istedim. Ama vuramadım orası ayrı. Şunu farkettim ki ne kadar yazar olmayı haketmeyen yazarlar çıkmış olsa da Wattpad Türk edebiyatına muhteşem yazarlar kattı. Asude , Fatih Murat Arsal ve şimdi deeee Jennifer Royce. 

Historical okumaya bayılan biri olarak Gözlerinin Esareti'ni de bayılarak okudum. Artık favori historical yazar sıralamam Jennifer Royce sayesinde değişti.

1- Julie Garwood ( Kendisi benim biriciğim )
2- Judith McNaught
3- Rita Hunter
4- Jennifer Royce

Açıkcası Türk yazarlarımızın böylesine etkili historical roman yazması beni mutlu ediyor. Umarım hak etikkleri gibi çeviri şansına kavuşur ve tüm dünya historical nasıl yazılır okumuş olurlar. Çok iddalı cümleler kuruyorum ama öyle. Ben Jenny'in kalemine bayıldım. Karakterlerine özellikle bayan karaklerlerinin inatçılıklarına ve sivri dillerine... Söyleyecek başka bir kelime gerçekten bulamıyorum. Kısacası Jennifer Royce'u bizlere kavuşturan Ephesus Yayınlarına çok ama çok teşekkür ediyorum. Kayran-Keira ve Rodolfo-Almira aşktır Jennifer ise candır diyerek yorumumu noktalıyorum. 

Beni kendimden geçirerek kahkaha atmama sebep olan iki yakışıklımızın arasında geçen diyaloğuda paylaşmadan olmaz.


"O zaman sen de iradene hakim ol ve hayvan gibi davranma."
"Elimde değil , onu o kadar çok istiyorum ki gözüm dönüyor."
" Anlasana , onu sadecce bedeni için istediğini düşünüyor olmalı. Bence onu asıl kızdıran şey bu. Eğer onun için bir şeyler hissettiğini söylersen yumuşayacaktır. Hissediyorsun değil mi?"
"Elbette hissediyorum! Vicdan azabı , pişmanlık , güzelliğini görünce ona sahip olma isteği..."
"Sen benden de beter odunsun Rodolfo"















Devamını Oku

Pazartesi, Mart 02, 2015

Gözlerindeki Canavar - J.M. Darhower


Kırmızı Başlıklı Kız, Koca Kötü Kurt’a âşık olursa…

Ignazio Vitale iyi bir adam değildi.

Onu ilk gördüğümde tehlikeyi sezmiştim. Karanlık ve öldürücü… Büyüleyici ve ürkütücü... İstediğim her şey ve ihtiyacım olan son şey... Saplantı.

Beni ağına düşürmesi, yatağa atması ve hayatına dahil etmesi çok uzun sürmedi. Onun sırları vardı, hayal bile edemeyeceğim sırlar… Gözlerindeki karanlık, ürkütücü ve heyecan vericiydi. O, yakışıklı prens maskesi ardına gizlenmiş bir canavardı ve maskesini çıkardığında her şey değişmişti.

Ondan nefret etmek istiyordum. Bazen ediyordum da... Ama bu onu sevmeme engel olmuyordu.



Monster In His Eyes , Gözlerindeki Canavar...

Son dönemde aşırı polemiklere sebep olan ve kitap okurlarını neredeyse aşık olan ve nefret eden kısım olarak ikiye bölünmesine sebep olan çok hassas bir kitap. Yorumuma nasıl başlayacağıma açıkcası hala karar veremedim ve doğaçlama olarak başlıyorum.

Şimdi Karissa 19 yaşında bir üniversite öğrencisi. Annesi tarafından sürekli korunaklı bir yaşam yaşamış Karissa. Sürekli bir taşınma ondan uzak dur oraya gitme ınu yapma gibi... Karissa bir gün bir adamla karşılaşır ve o an ondan öyle bir etkilenir ki bir daha onu unutamaz. Yine karşılaştığı ilk andan beri farkettiği bir şey vardır. Adam biraz yaşlıdır. Peki bu adam kimdir?

İgnazio Vitale. Kendi tabiri ile Naz. 38 yaşında çok karanlık ve zengin biridir. 

Aslında çoğu kişi bu polemikler sayesinde kitabın konusunu gayet iyi öğrendi. Peki bu polemikler neden çıktı? 
Şöyle ki; 

Bir taraf kitabın bazı noktalarını görmemezlikten gelerek aşırı derecede beğenmiş diğer tarafta bu noktaların çok hassas ve iğrenç olduğu konusunda...

Bu noktalar ne diye merak edenler için biri yaş farkı diğeri ise tecavüz ve ağır bdsm.

Açıkcası ben bu iki tarafında yorumlarına katılmıyorum. Öncelikle tecavüz konusunda gerçekten haklılar çünkü şu hayatta en çok korktuğum ve tiksindiğim olay Tecavüzdür. Ve bunun bir aşk bir fantezi olarak gösterilmesini doğru bulmuyorum. Özelikle kızın bundan hoşlanmasını. Eğer böyle bir şeyden hoşlandıysa o zaman hasta olan kız karakterdir. Yaş farkı ise benim gözüme çok batan olay değil. Sonuçta geçmişte de şimdiki zamanlarda da yaş farkı olan evlilikler ilişkiler devam etmekte. Amaaaaaa şu noktaya dikkat çekmek istiyorum. Eğer kız 25+ olsaydı kabul edebilirdim. isterse 45 yaşında adamla evlensin ister 50. Sonuçta ikisi de olgun ve tercihlerini kendileri yapabilecek yaşta. Ama 19 yaşındaki bir kızın ( kendimde 19 yaşımda olduğu için söylüyorum ) 38 yaşındaki bir adama aşık olmasını hoş göremiyorum. Yani yazar keşke burada bir tık daha kızı büyük yapsaydı veya adamın yaşını küçültseydi. Açıkcası biraz hoşuma gitmedi bu durum.

Ama boğazlama vs gibi noktalara ben takılmadım. Neden diye sorarsanız çünkü bu gerçekten bir fantezi. Bdsm türünde öyle kitaplar okudum ki bu bana çok ta itici gelmedi. Şimdi bu kız ne söylüyor yahu diye düşünmenizi istemem. BBC de belki denk gelenleriniz olur bdsm cinayetlerini anlatan belgeseller var. Eğer o belgesellere göz atarsanız ne demek istediğimi anlayacaksanız. Çünkü bazı erkek ve kadınlar böyle şeylere ihtiyaçları olduğunu düşünüyorlar. Dikkatinizi çekerim onlar öyle düşünüyor. 


Kitabı beğendim mi? Hem de çok .Keşke yazar dediğim konularda daha seçici ve dikkatli davransaydı. O zaman hiç şüphesiz beş puanı gözüm kapalı verirdim. Ama böyle tecavüz gibi konularda yazarların daha dikkatli olmasını isterim çünkü bizlere alttan alttan yanlış bir olayı olabilir gibi göstermelerini dopru bulmuyorum. Ama neden 3 puan verdim diye sorarsanız şöyle ki hayatım boyunca en korktuğum ve tiksindiğim şey olan tecavüz olayını bir fantezi olarak gösterilmesi. Tecavüz fantezi değil hastalıktır. Bunun dışında boğazlama vs gibi noktalar o kadar gözüme batmadı çünkü bunu isteyen ve buna ihtiyacı olduğunu düşünen bir çok kadın ve erkek var. Bu ağır bir fantezi ama iki tarafta bunu kabul ettiği sürece benim bu konu hakkkında yorum yapmam saçma olur. Kitabın geri kalan kısmında hakkını yememek lazım. O süslü cümleler , o duygu , o gizem... Kitabı tekrar okuyup çoğu yerin altını çizmek istiyorum. Yazarın dili o kadar akıcı ve inanılmaz ki...





Eğer gözünüze bu söylediklerim batmaz kitabı beğenirsiniz. Ama ben böyle şeylere gelemem derseniz uzak durun.


Puanım 






Devamını Oku

Sosyal Ağlar

Twitter Facebook Google Plus LinkedIn RSS Feed Email Pinterest

İZİNDEYİZ!

İZİNDEYİZ!

İzleyiciler

Ne Okuyorum?

Beyza's bookshelf: currently-reading

Champion
0 of 5 stars
tagged: currently-reading

goodreads.com

Hedefim

2015 Reading Challenge

2015 Reading Challenge
Beyza has read 28 books toward a goal of 90 books.
hide

V.

V.
O Monte Cristo kontuydu, babamdı, annemdi, kardeşimdi, arkadaşımdı, o sizdiniz , ve bendim. O hepimizdi. *** Bu maskenin altında bir yüz var, ancak o ben değilim...bu maskenin altında kaslar var ve ardında kemikler. Bu maskenin altında etten daha fazlası var. Bu maskenin altında bir fikir var, ve fikirlere kurşun işlemez.

Buradayımm!!

Beyza's books

Tutkunun Sırrı
5 of 5 stars
Ben bu titanlara bayılıyorum. Ama en çok da Poyraz Batıkan'a!!!
Prodigy
5 of 5 stars
Vaaaoooovvv... demek istiyorum. Yazarın halay gücü kurgusu mükemmel ötesi. Amaaaa bu yazarı öldürmek istememi engellemiyor. O son ne öyle. Neden yani ha neden neden neden? Basit bir soru bu. Böyle yazarları alıp imha etmek lazım. Neyse s...
Karanlık Zafer
5 of 5 stars
Sybella bir kaç kez boğularak öldürülmeye çalışılmış bir Aziz Mortain kızı. Aslında ilk kitapta karşılaştığımız ve okuyanların nefret ettiği Kont d'Albret'in kızı. Sybella ailesi tarafından 14 yaşına kadar görebileceği zulümlerin hepsini...
Tangled
4 of 5 stars
Finaller öncesi bir fırsat bulmuşken bitirdiğim tatlı mı tatlı eğlenceli mi eğlenceli bir kitapla karşınızdayım. Öncelikle şunu söylemeliyim ki karşı cins daha doğrusu erkek bakış açısıyla yazılan bir kitabı ilk kez bu kadar çok sevdim. ...

goodreads.com

Deniz Kızları

Popüler Yazılar

Favorilerim


Nalini Singh || Meleklerin Kanı
 Tahereh Mafi || Bana Dokunma / Shatter Me
If I Stay by Gayle Forman
Julie Berry - Bir Sır Saklı İçimde

Dublin Caddesi

E.L. James || Elli Ton Serisi

Sylvia Day || Crossfire
Jennifer L. Armentrout || Frigid
Elle Jasper || Kara Mürekkep Günceleri
Rita Hunter || Ruhun Ateşi
Judith McNaught || İçinde Aşk Saklı

Cora Carmack || Losing It

Judith McNaught || Sonsuza Kadar
Açlık Oyunları || Suzanne Collins
R.K. Lilley || In Flight

Alice Clayton || Wallbanger
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Yazar Kafe

Bumerang - Yazarkafe

.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Copyright © Romantik Optik | Powered By Blogger
Distributed By Blogspot Templates | Blogger Theme By Lasantha - PremiumBloggerTemplates